Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr

Patoloji Laboratuvar Teknikleri








 Kanser ve Gen Terapisi


Kanser hücresel anlamda genetik bir hastalık olarak düşünülebilir. Hücrenin çoğalmasını ve hücrelerin birbirleriyle ilişkilerini kontrol eden genlerde meydana gelebilecek mutasyonların (hasarların) oluşması kansere sebebiyet verebilmektedir.


Kanser oluşum mekanizmasında önemli rolleri bilinen 3 gen tipi vardır. Bunlar onkogenler, tümör supresör genler ve metastaz baskılayıcı genlerdir.
  • Onkogenler, Normal koşullarda hücrenin çoğalmasını kontrol eden genlerin (protooncogenes) mutasyona uğramasıyla oluşur.
  • Tümör baskılayıcı genler, hücrenin kontrolsüz bir şekilde büyümesini engellerler. 
  • Metastaz baskılayıcı genler ise hücrenin normal olmayan koşullarda başka doku ve organlara geçişini engelleyen mekanizmaları yönetir.
Kanser gen tedavisi, gen terapisinin en çok çalışılan uygulamasıdır. Normal bir hücrenin neoplastik hücreye dönüşümünde birçok genetik değişiklik söz konusudur. Kanser gelişiminde yer alan iki ana gen grubu, onkojenler ve tümör baskılayıcı genlerdir . İkincisi kanserli hücreleri apoptoz yoluyla ortadan kaldırırken, ilki hücre proliferasyonunu artırır. Bu nedenle apoptotik genler ve anti-onkojenler, kanser gen tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Gen terapisi, geleneksel bir tedavi bulma umudu çok az olan, yıkıcı kalıtsal hastalıkları tedavi etme potansiyeline sahiptir. Gen terapisindeki temel amaç, yabancı genetik materyalleri kanserli hücreler gibi spesifik hücre tiplerine kapsülleyebilen ve iletebilen verimli, toksik olmayan gen taşıyıcılarının geliştirilmesidir. Son zamanlarda, gen terapisinde 400'den fazla klinik çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların yaklaşık% 70'i kanser gen tedavisi alanındadır. Geçtiğimiz yirmi yılda, dünya çapında, özellikle kanser gen terapisi uygulaması için, gen iletimi alanında muazzam araştırmalar yapılmıştır. Viral vektörler, genetik materyallerini konakçı hücrelere transfer edebilen doğal olarak evrimleşmiş virüslerden türetilen biyolojik sistemlerdir. Retrovirüs, adenovirüs, herpes simpleks virüsü (HSV), adeno-ilişkili virüs (AAV) ve çiçek virüsü dahil olmak üzere birçok virüs, toksisitelerini ortadan kaldırmak ve yüksek gen transfer kabiliyetlerini korumak için modifiye edilmiştir. Araştırmacılar virüslerin genetik bilgilerini değiştirerek kanserli hücreyi saldırmaları şekilde programlamışlardır. Bu sebeple yeniden düzenlenen ve geçtiğimiz aylarda FDA’nında  onayı alarak ilk “tedavi edici” onkolitik virüs aşısı Talimogene laharparepvecdir. Cerrahi müdahalenin imkansız olduğu özellikle de deri kanseri (melanoma) tedavisinde kullanılmaktadır.

Gen terapisi dünyada kanserli hücreleri immünolojik veya moleküler düzeyde hedefleyerek, en ölümcül hastalıklarla mücadelede yeni bir silah görevi görecektir. Bununla birlikte, başarılı kanser tedavilerinin cerrahi, kemoterapi ve / veya radyoterapi gibi geleneksel tedavileri tek veya çoklu gen tedavileri ile birleştirmesi beklenmektedir. Bu tedavilerin nihai amacı, çeşitli ve  etkili yöntemlerle kanseri ortadan kaldırmaktır.