01 Nisan 2023 Cumartesi
İşitsel Nöropatide MRG Görüntüleme
İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Odyometri Program Başkanı Hilal Nur Saygılı, İşitsel nöropati (ANSD) hakkında bilgilendirmelerde bulundu. İşitsel nöropati (ANSD), koklear dış tüylü hücrelerin fonksiyonlarının kanıtı otoakustik emisyon (OAE), koklear mikrofonik (CM) birlikte işitsel beyin sapı (ABR) yanıtının olmaması ya da anormal olması ile karakterize test sonuçları için kullanılan terimdir.
Pediatrik ANSD vakaları yenidoğan işitme tarama (YDİT) ile saptanır ve kalıcı işitme kayıplı çocukların %10'unda genel popülasyonun 1/10.000 görülür. En önemli risk faktörleri hiperbilirubinemi, hipoksi, bebek solunum sıkıntısı sendromu, prematürite, düşük doğum ağırlığı, kafa içi kanama, menenjit, sepsis ve gentamisin veya vankomisin tedavisidir.
ANSD vakalarının %40 hem sendromik hem de sendromik olmayan nedenleri içeren genetik bir kökene sahiptir.
İç tüylü hücreler ve şerit sinapslar gibi presineptik alanlar; miyelinsiz ve miyelinli işitsel sinir dentritleri ve işitsel ganglion hücreleri gibi post sinaptik bölgeler ve işitsel beyinsapı dahil olmak üzere bir dizi anormal fonksiyon bölgesi tanımlanmıştır.
ANSD normal işitmeden ileri derecede işitme kaybına kadar yol açar. ABR’nin ve kortikal işitsel potansiyellerin merkezi işitsel yapıları ve mikroyapısal bütünlüğü ve bağlantıyı değerlendirme yeteneği sınırlıdır.
Rance ve Starr; lezyon bölgesini potansiyel olarak belirlemek, merkezi işitsel sistemi incelemek için difüzyon tensör görüntüleme (DTI) kullanmayı önerdi. X’ e bağlı ANSD yetişkinler üzerinde yakın zamanda yapılan bir çalışma beyin sapındaki yapıların lif yoğunluğunu değerlendirmek için fixel tabanlı analiz kullandı ve hem VIII karniyal sinir hem de işitsel beyin sapı yollarının da lif yoğunluğunun azaldığını gösterdi.
Difüzyon ölçümlerinin işitme kaybı (İK) olan çocuklarda davranışsal sonuçları tahmin etmede yararlı olabileceği öngörülmüştür.
Koklear ımplant (CI) takiben iyi sonucu olan çocuklar kötü sonucu olanlara kıyasla işitsel ve dil işleviyle ilgili beyin alanlarında daha yüksek fraksiyonel anizotropi (FA) değerlerine sahiptir, bazı yazarlar FA değerinin CI sonucunun öngörücü biyobelirteçlerini temsil edebileceğini öne sürmüşler.
DTI kullanılarak değerlendirilen tek taraflı İK olan çocuklarla ilgili bir çalışma, işitsel bölgelerde daha yüksek FA değerleri ile daha iyi eğitim kazanımının daha olası olduğunu ileri sürer.
Kortikal kalınlık ölçümleri, ANSD görülen bozulmuş işitsel girdinin beyin gelişimi üzerindeki etkisini değerlendirmede yararlı olabilir ve işitme kaybı olanlanlarda dil deneyimlerinde bağımsız olarak işitsel bölgelerde kortikal hacimlerin azaldığına dair kanıtlar vardır.
DTI ve kortikal kalınlık analizini içeren manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yöntemleri nöral anatomideki yapısal değişikliklerin belirlenmesine yardımcı olabilir ve ANSD ‘li çocuklar için hedefe yönelik daha etkili yönetim stratejiler belirlenir.
KAYNAK:
https://onlinelibrary.wiley.com/doi/pdf/10.1002/brb3.2773