Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr


 Hemşirelik Sanatı

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Öğr. Gör. Sibel Haklı, “Hemşirelik fedakârlıktır. Bazen kimsesiz bir çocuğa anne olursun, bazen yalnız olan bir yaşlıya evlat. Evine giderken bile bir yakınını bırakmış gibi merak edersin hastalarını. Onları her gün daha iyi olduğunu görmek gurur verir. Eğer bu işi yapıyorsan her gün şükretmen gereken onlarca şey öğrenirsin.” şeklinde ifade ederken hemşireliğin bilim ve sanatın harmanlanmasıyla oluştuğu mesleğin sanatsal yönünün hastayı anlama, hissetme, algılamadaki gücüne değinmiştir.

Hemşireliğin bilimselliği üzerinde durulmasına rağmen Florence Nightingale’e göre hemşirelik “güzel sanatların en güzeli” diye tanımlanmış ve hemşireliğin sanat yönüne değer ve anlam katmıştır. Hemşirelik; kişinin, ailesinin bedensel, ruhsal ve sosyal sağlığını koruma ve geliştirilmesinde bilimsel bilgileri mesleki uygulamalarına kılavuzluk ederken, sanat bakıma dahil olduğunda daha doyum verici bir meslek olmaktadır. Estetik, hemşirelikte görünmeyen taraflarını tanımlamada gereklidir.

Sanat, yaşam boyu öğrenmeyi kolaylaştırmada bütünleştirici bir rol oynayabilir, yeni beceriler keşfetmek ve inşa etmek ve deneyimi anlamlandırmak olarak görülür, çünkü sanat yoluyla kişinin geçmiş ve şimdiki düşünceleri birleştirilebilir. Kişinin sanatçı olmasına veya kendini sanat yaparak ifade edebilmesi için herhangi bir özel beceriye sahip olmasına gerek yoktur; en önemli şey, günlük yaşamda yaratıcılığa karşı açık bir tutumdur. Bu, kişinin kendisine ve diğerlerine sanatla etkileşim ve dokunulma şansı vermesini ve günlük yaşamın modelini değiştirmesini sağlar. Sanat ve bilim farklı alanlarda hareket ettikleri için çelişmezler, ama birbirini tamamlarlar. Görüş açılarının farklı olması bir zenginlik kaynağıdır; gerçekleri çok yönlü görmemize ve daha iyi kavramamızı sağlarlar.

Dr. L.F. Simpson 1914’te, "hemşirelik sanattır ve hemşire sanatkârdır" ifadesini kullanmıştır. Hemşire bir bilim insanı ve bir sanatçı olarak ele alındığında taşıdığı temel nitelikler; Bilimsel bilgi üreten ve kullanan, kendisi ve başkalarını tanıyan, empati yeteneği, estetik sezgi, alturistik ilgi, otonomi özelliklerine sahip olan, sorumluluk bilinci yerinde bir yapıdadır. Widenbach 1963’te hemşireliği “yardım etme sanatı” olarak ifade ederek; yaşamı bir ödül olarak görme; her bireyin; bağımsız bireyselliğine, inancına saygıyı duyma ve yardım etmeye temellenmektedir. Hemşirelik insan merkezli olmakla birlikte alanı, “şimdi” ya da “insanla temasta olduğu an”dır. Bazı hemşirelik teorisyenleri, hemşireliğin sanatsal yönlerini keşfettiler. Jean Watson'a göre, “Hemşire ve kişi arasındaki birlik sanatsal bir eylemdir ve benzersiz kişisel bakım vermenin bir ifadesidir. Hemşirelik tıpkı bir ressamın boş tuvalde yaptığı gibi ya da bir heykeltıraşın işlenmemiş mermerde uygulamaları gibi, hemşirelikte yapılan da yaşayan bir beden ile çalışmaktır. Fakat hemşirelik sanatının çıktısı, bir tablo ya da bir heykel de olduğu gibi her zaman somut ve kalıcı olmamaktadır.” şeklinde ifade etmiştir. Ayrıca Martha Rogers, Faye Glen Abdellah, Ernestine Wiedenbach ve Rosemarie Rizzo Parse gibi diğer hemşirelik teorisyenleri hemşireliği bir sanat olarak tanımlamaktadır.

Hemşireliğin sanat yönü, holistik bakım, mahremiyete özen, gereksinimleri karşılama, dinleme, merhamet, empati, değerleri koruyarak en iyisi için yaratıcılığın ortaya konmasıyla gerçekleşir. Kişinin hemşireye ihtiyacı olduğu özel durumda “birey için en iyi olan nedir?“ sorusunu sormasını sağlamaktadır. Hemşireliğe estetik katabilenler, yaşama dair umudun ve inancın sürmesini sağlayabilenlerdir. Hemşirelik ölüm anında bile hem birey için hem de ona veda eden ailesi için bu anın anlamlı hale gelmesine katkı sağlayabilir.

Hemşireler bir doktorun tedavi planını takip ederken, bireyselleştirilmiş bakım, hemşirenin bakım planlamasındaki yaratıcılığı aracılığıyla görülür ve gerçekleştirilir. Kişi merkezli bakımda, hemşireler sadece semptomlar ve problemler hakkında değil, aynı zamanda güçlü yönler ve memnuniyet alanları hakkında karşılıklı anlayış kazanmak için aktif olarak hasta anlatılarını veya diğer yaratıcı hasta ifadelerini arar ve teşvik eder. Hemşirelik beceri ve uygulamaları; algılama, düşünme, tasarı, yorum, ifade etme, yargıda bulunma gibi estetik ilkeler doğrultusunda sanatların dili ile uygulanırsa kusursuzlaşmaya doğru yol alabilir.




Haberler

Tüm Haberler