3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü - Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr

Memnuniyet ve Şikayetleriniz için İGÜMER

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr

04 Mart 2019 Pazartesi

3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü

Topluluklar şeklinde yaşayan insanlar farklı iletişim metotları geliştirmişlerdir. Bu metotlar içerinde en sık kullanılanı ise en kolay olanı konuşarak anlaşmaktır. Konuşarak anlaşmanın kolay olmasının sebebi ise konuşmanın öğrenilen bir davranış olmasındandır. Çocuk doğduktan sonra çocuğun etrafındaki tüm bireyler farkında olmasa da o çocuk için birer konuşma öğretici pozisyonuna geçerler ve çocuğun temel duyu organlarından olan işitmede problem yoksa bu öğrenilebilir çünkü konuşmanın öğrenilmesindeki ise en temel faktör işitmedir.

İşitme engeli, bireyin gelişebilmesi, topluma adapte olabilmesi aynı zamanda da bulunduğu ortamlarda kendini ifade edebilmek ve karşısındakileri anlayabilmek açısından en büyük sorunu oluşturur. İşitme duyusunun kaybı, bireyin özellikle bebeklik döneminde konuşma öğrenebilmesi açısından çok ciddi bir sorun teşkil eder ve bu bireyler iletişim açısından ciddi problemler yaşarlar. İşitme kaybı olan çocuklar; okul döneminde başarısızlık, psikolojik olarak toplumdan uzaklaşma, içine kapanıklık ve sosyal yönden başarısızlık gösterebilirler. 3 Mart 1847 tarihinde İskoçya da dünyaya gözlerini açan tüm dünyada telefonun mucidi olarak tanınan ve doğum tarihi dünya kulak ve işitme günü olarak kutlanan Alexander Graham Bell’in bilinmeyen bir özelliği de kendini sağırların duymalarını sağlayacak bir makine icat etmeye adamış olmasıdır. Graham Bell bunu başaramadı ancak hergün farklı bir özelliği ile karşımıza çıkan telefonu icat ederek her an milyonlarca kişinin uzaklık tanımaksızın biribirleri ile iletişim kurmalarını sağladı. Bell’in annesi de işitme engelliydi bu sebeple dedesi ve babası hayatlarını işitme engellilerin toplumda iletişim kurabilecekleri yeni birtakım şeyler icat etmeye adamışlardı babası işitme engellilere konuşmayı öğretmek için ciddi çalışmalara da imza attı.

Teknolojinin insan hayatını kolaylaştırdığı gerçeğinin yanı sıra bir çok zorluk ve rahatsızlığı beraberinde getirdiği göz ardı edilmemelidir Geçmişte doğuştan işitme kaybına bağlı olarak oluşan hastalıklar var iken artık günümüzde özellikle gençlerde teknolojik olarak işitme kaybına sebep olan bir çok rahatsızlıklara rastlanabiliyor örnek vermek gerekirse cebimizdeki telefon sadece konuşmaya yaramıyor ortamda kimseyi rahatsız etmeden kulaklık kullanarak yüksek sesle müzik dinlemekten dolayı da işitme kayıpları olabiliyor çalışma hayatında ise bazı mesleklerde insanların yüksek sese maruz kaldığı bir çok grup var örnek olarak iş makineleri, atış poligonları, müzik yapılan mekanlar ilk aklımıza gelenlerdir. Kulak sağlığımıza dikkat etmeli ve çalışılan gürültülü ortamlarda koruyucu tedbirlerin alınması sağlanmalıdır.

Öğr. Gör. Tuba POLAT
Odyometri Program Başkanı