Yeni Normalleşme Sürecinde Çocukları Hastalıklardan Koruma Yolları

Pandemi nedeniyle, uzun süre evde izole kalan çocuklar ve aileler, vaka sayılarının azalması, seyahat kısıtlamalarının kaldırılması, turizm merkezlerinin hizmete açılması gibi birçok tedbirin kontrollü bir şekilde gevşetilmesi ile birlikte tatil planları yapmaya başladılar. Ancak kontrollü sosyal hayatta ikinci bir dalgadan olabildiğince korunmak için tatilde de dikkat etmemiz gereken bazı hususlar var.

Peki çocuklarla yaz tatili nasıl olmalı ve çocuklarda yaz hastalıklarına karşı önlemler nelerdir? Yaz tatili çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimine önemli katkı sağlıyor. Örneğin, D vitamini depolarını doldurmak. Pandemi süresince çocukların da tıpkı yetişkinler gibi sosyal alanlardan ve oyun alanlarından uzak olmaları hareketsiz kalmalarına neden oldu. Sağlıklı gelişim ve bağışıklık sisteminin güçlü olması için düzenli olarak çocuğunuzla beraber spor yapın. Çocuklarınızla birlikte çıkacağınız tatilde, gitmeyi düşündüğünüz bölgede Pandemi süreci ile ilgili bir ön araştırma yapmalısınız. Bu yüzden çok fazla insanın olmadığı  sosyal mesafe kuralına uyabileceğiniz yerleri tercih etmek, denize girilecekse de sahilin temizliğinden emin olmak gerekiyor. Sakin ve mavi bayraklı plajları tercih edebilirsiniz. İşletmelerin çocuk ya da bebek dostu uygulamaları olup olmadığını mutlaka kontrol edin. Hem kendiniz hem de çocuğunuzun kullanımı için çantanızda mutlaka, yeterli miktarda maske ve alkol bazlı el dezenfektanı bulundurun. İki yaş altı çocuklarda maske kullanılması, olası bazı boğulma ve solunum problemlerini de beraberinde getirebileceğinden dolayı kullanmamalısınız. Uyku düzenine de dikkat etmelisiniz. Bozulan uyku döngüsü, bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkiler. El yıkama alışkanlığı tatilde de devam etmeli. Doğru teknikle 20 saniye boyunca yıkamasını sağlamalısınız. Yazın yükselen hava sıcaklığı, yetersiz sıvı tüketimi ve yanlış beslenme, dikkatsiz deniz ve havuz kullanımına bağlı yaşanan enfeksiyonlar, ishaller, güneş yanıkları ve güneş çarpması, kaşıntı, isilikler ve mantarlar, idrar yolu enfeksiyonları  çocuk sağlığını tehdit edebilen bir diğer nedenler arasında yer alıyor. Yine göz, kulak ve deri hastalıkları ve sıvı kayıplarına bağlı hastalıklar da çocukların sağlığını olumsuz etkilemektedir.

Tatile mümkün olduğunca kendi aracınızla gitmelisiniz. Havuzda değil de denizde yüzmelisiniz. Klorlama virüsün aktif olmasını engellediğinden havuzlar da güvenli, ancak, klor oranı bebekler ve çocuklar için uzmanlar tarafından önerilmediğinden dolayı, bu süreçte deniz, havuzdan daha güvenli olacaktır. Çocuğunuza mümkün olduğunca açık renk kıyafetler giydirmeli ve bol su tükettiğinden emin olmalısınız. Konaklama tesislerinde bulunan mini kulüp, oyun odaları, kreş gibi çocuklara yönelik hizmetleri kullanabilmek için bu alanlarda çocuğunuzun sağlığını korumak zorundasınız. Belirlenen kapasitede çocuğun alanda olması, kabulde tüm çocukların ateş ölçümlerinin yapılması, ateş ve/veya öksürük, burun akıntısı gibi şikayetleri olan çocuğun alana kabul edilmemesi ve giriş-çıkışlarda personel gözetiminde çocukların el dezenfeksiyonlarının yapılmasına dikkat etmelisiniz. Beslenme düzenine de dikkat etmeli, kırmızı ve mor meyvelerin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini unutmamalısınız. Vücudunun hergün yarım saat güneş almasını sağlamalısınız.Dışarıya çıkmadan 30 dakika önce en az 30 koruma faktörlü güneş koruyucu krem kullanmalısınız. Açıkta satılan, hijyen olarak kötü gözüken yerlerde satılan yemekleri yedirmekten kaçınmalısınız. Havuz ve deniz sonrası hemen duş aldırıp kalabalık ortamlarda fazla vakit geçirmemelisiniz. Unutmayın ki her şeyin başı sağlıktır.