23 Şubat 2021 Salı
Pandemi Sürecinde Karpal Tünel ve Ortez Yaklaşımı
İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğr. Gör. Tuba Şenol, pandemi sürecinde carpal tünel sendromunun görülme olasılığı ve tedavi yaklaşımlarıyla alakalı bilgi verdi.
Bilek kanalı sıkışma sendromu olarak tanımlayabileceğimiz karpal tünel sendromu, özellikle çalışan aktif popülasyonun önemli bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle pandemi süreci birçok bireyin işlerini evden devam ettirmeleri, toplum bazında ev içerisinde geçirilen sürelerin artması gibi olayları beraberinde getirmiştir. Kişilerin masa başında uzun süreli kalmaları ve klavye, mouse gibi cihazların fazla kullanımı el bileği bölgesinin fazla zorlanmasına sebep olmaktadır. El bileği bölgesine binen aşırı yüklenme ve zorlama karpal tünel sendromunun en önemli nedenleri arasında yer almaktadır.
Kompresyon nöropatisi yaygın olarak üst ekstremitede karpal tünel sendromu şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Median sinirin tünel içinde sıkışmasıyla birlikte karpal tünel sendromu görülmektedir. Median sinir ile uyumlu parmaklarda karıncalanma ve uyuşma, ağrı ve parestezi başlıca karpal tünel sendromu belirtileri arasında yer almaktadır. Karpal tünel sendromuna sebep olan dış faktörler ise vibrasyon ve direkt basınç ile gelişmektedir. Karpal tünel sendromunun kronik evrelerinde başparmak motor becerilerinin kaybı görülmektedir. Hastaların %50’sinden fazlası gece yakınmalarından şikayetçidir. Genellikle uyku sırasında el bileğinin fleksiyonda (bükük) olması nedeniyle karpal tünel içerisinde median sinirin sıkışması tetikleyici bir faktördür. Günlük aktivitelerde güçlü kavrama ve tekrarlayıcı el hareketleri gibi uzun süreli basınca maruz bırakan aktiviteler median siniri sıkıştırmakta ve ağrının tetiklenmesine yol açmaktadır.
Karpal tünel sendromu için farklı tedavi yaklaşımlarının bulunduğunu söyleyen Öğr. Gör. Tuba Şenol, literatürde de bu konu ile alakalı çok sayıda çalışmanın yer aldığını sözlerine ekledi. Tedavi yaklaşımlarında ortez tedavisinin hastaları rahatlattığını, ağrılarını azalttığını ve günlük yaşam aktivitelerini olumlu yönde etkilediğini belirtti. El bileğinin kompresyonunun en az olduğu nötral pozisyonda stabilize edebilecek, el bileği fleksiyonunu (bükülmesi) önleyen ortez kullanımının önemli olduğunu vurguladı. Median sinir üzerindeki inflamasyonu azaltmak için el bileği hareketlerinin azaltılması gerektiğini ifade ederek özellikle gece kullanılan ortezlerin oldukça faydalı olabileceğini aktardı.
Bu bilgilerden yola çıkarak, özellikle pandemi sürecinde bilgisayar kullanımın artması ile birlikte el bileğini aktif kullanan bireylerin sayısında da artış görüldüğü söylenebilir. Aşırı kullanımın neden olduğu el bileği ve parmaklarda görülen ağrı, uyuşma, hissizlik gibi belirtileri bulunan karpal tünel sendromunun görülme oranını azaltmak ve kişilerin günlük yaşam aktivitelerini arttırmak amacıyla ortezleme yaklaşımının yararlı olacağı sonucuna varabiliriz.