Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr


 Sağlık çalışanlarının kesici delici alet ile yaralanma riskleri

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Öğr. Gör. Sibel Haklı, sağlık çalışanlarının kesici delici alet ile yaralanma risklerine dikkat çekti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre hastaneler, “müşahede, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon olarak gruplandırılabilecek sağlık hizmetleri veren, hastaların uzun veya kısa süreli tedavi gördükleri yataklı kuruluşlar” olarak tanımlanmaktadır.
Öğr. Gör. Sibel Haklı, “Sağlık hizmetleri, kişilerin sağlığını korumak, hastalandıklarında tedavilerini yapmak toplumların sağlık düzeylerini yükseltmek için yapılan çalışmaların tümüdür” dedi.

Haklı,  “Bu nedenle çoğu iş yerinden daha karmaşık bir yapı oluştururlar. Bu durum, sağlık çalışanlarının iş yerinde karşılaştıkları risklerin sayı ve çeşidinin de çok fazla olmasına yol açmaktadır” diyerek, hastalardan bulaşabilecek olan infeksiyon etkenleri, ısı değişiklikleri, gürültü, radyasyon gibi fiziksel etkiler, kimyasal maddeler, gazlar ve toksinler, sağlık çalışanlarını olumsuz etkileyen faktörlerden olduğunu belirtti.

 Öğr. Gör. Sibel Haklı, hastanede çalışan kişilerin yıllık hastalanma ve yaralanma olasılığı %10 civarı olduğu araştırmalarda belirtildiğini ifade etti. Sağlık çalışanlarının maruz kaldıkları iş kazaları ve risklerin başında da kesici ve delici aletlerle yaralanmalar bulunduğundan bahsetti. Haklı, “Sağlık kuruluşlarında hasta tedavi hizmetlerinde kullanılan; enjektör, sütur iğneleri, bistüri uçları, damar içi aletleri (intraket), jiletler vb. malzemelerle yaralanmalar, delici, kesici aletlerle yaralanmalarıdır. Bu tür yaralanmaların yaklaşık %70’i de iğnelerle olmaktadır” diye konuştu.

 Öğr. Gör. Sibel Haklı, kontamine olmuş delici ve kesici aletlerle olan yaralanmalar ilk sırayı HBV, HCV ve HIV oluşturduğunu vurguladı. Haklı açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Özellikle son yirmi yılda, sağlık personelleri arasında AIDS ve hepatit B hastalığı en önemli tehdit unsurları olmuştur. Hepatit B hastalığından korunmada aşılanma sağlık personeli açısından önemlidir. Hastaneye gelen hastalar için öykü ve fizik muayene ile HIV, HBV ve kanla bulaşan diğer patojenlerle infekte hastaları ayırt etme olanağı bulunmadığından tüm hastaların kan ve diğer vücut sıvıları potansiyel olarak infekte kabul edilerek gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Yapılan tüm işlemler sırasında mutlak suretle eldiven giyilmeli, işlem bittikten veya hasta ile temastan sonra eldiven değiştirmeli ve eldivenler çıkartıldıktan hemen sonra eller yıkanmalıdır. İğne batmasını önlemek için “disposible” iğneler kullanıldıktan sonra plastik kılıfları tekrar takılmamalı, iğneler enjektörden çıkartılmamalı, eğilip bükülmemelidir. Kullanılmış iğne, enjektör, bistüri ucu ve diğer kesici aletler imha edilmek üzere delinmeye dirençli özel sağlam kutulara konulmalıdır. Bu kutular servis içinde kullanıma uygun ve kolay ulaşılabilir yerlerde bulundurulmalıdır. Yapılan tıbbi bir işlem sırasında kan veya diğer vücut sıvılarının sıçrama olasılığı söz konusuysa ağız, burun ve gözleri korumak amacı ile maske ve gözlük takılmalı, diğer vücut yüzeylerine bulaşmayı önlemek için koruyucu önlük giyilmesi gerekmektedir.”
 
  Yapılan araştırmalarda ameliyathane delici/kesici alet yaralanmaları açısından en riskli birim olarak tespit edildiğine değinen Öğr. Gör. Sibel Haklı, “Ameliyathaneler stresli, izole ve yoğun çalışma temposunun yanı sıra donanım yönünden de hastanedeki diğer bölümlerden farklıdır. Ameliyathaneler aynı zamanda yüksek oranda teknik bir alandır ve bu alanda çalışmak daha fazla sorumluluk gerektirmektedir. Operasyon süresinin uzaması, işlem sırasında aşırı kan kaybı olması, dar bir alanda çok fazla bireyin çalışması risk düzeyini artırmaktadır. Çalışma ortamı ve çalışma koşullarındaki olumsuzluklar da çalışan kişilerin iş doyumunu, başarısını, verimliliğini ve sağlığını etkilemektedir” diye konuştu.

Öğr. Gör. Sibel Haklı, delici/Kesici aletlerle yaralanmalar enfeksiyon bulaştırmanın beraberinde, duygusal olarak da kişiyi etkilendiğini vurguladı. Haklı, “Kaynak olan hastanın bulaşıcı hastalık durumunu bilmemek sağlık çalışanının stresini artırır. Enfeksiyon bulaşma riskinin fazla olduğu ya da bulaştığı durumda sağlık çalışanı ile birlikte ailesi ve yakınları da bu yaralanmadan etkilenirler. Gerek öğrenci olan sağlık çalışanı adayları stajlarını yaptığı kurumlarda, gerekse sağlık personelleri bu riskleri göz önüne alarak uygun korunma yolları ile görevlerini yerine getirmeliler” dedi.  Haklı, konuyla ilgili eğitim ve pratik konusunda öğrencilerin eğitim alanında görevli personele, okul yönetimine, sağlık personellerinin hastane yönetimi ve eğitim hemşiresine önemli görev ve sorumluluklar düşmekte olduğunu söyledi.



Haberler

Tüm Haberler