Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr

Elektronörofizyoloji








 Transkranial Manyetik Stimülasyon (TMS)


Dr. Öğr. Görevlisi Nöroloji Uzmanı Arif Çakır ile Tıbbi Tedavi Teknolojisinin Neurosicience alanında geldiği en üst nokta olan “Transkranial Manyetik Stimülasyon (TMS)” tedavisi hakkında merak edilenler ile ilgili röportaj verdi.


Dr. Öğr. Görevlisi Nöroloji Uzmanı Arif Çakır ile Tıbbi Tedavi Teknolojisinin Neurosicience alanında geldiği en üst nokta olan “Transkranial Manyetik Stimülasyon (TMS)” tedavisi hakkında merak edilenler ile ilgili geniş sohbetimiz:
 

  1. “Transkranial Manyetik Stimülasyon (TMS)” nedir, hangi durumlarda ve nasıl uygulanır?  
 
            Transkranial manyetik stimülasyon (TMS), kafatası üzerine yerleştirilen “Coil” etrafında oluşturulan manyetik alan ile beyindeki kortikal hücrelerin uyarılması sayesinde, hem bir takım nörolojik hastalıkların teşhisi hem de nörolojik ve psikiyatrik hastalıkların önemli bir bölümünün tedavisinde çok yüz güldürücü sonuçlar aldığımız yeni bir tedavi yöntemidir.
Çok önemli avantajlarla hayatımıza girmiştir ki bunlar; ilaçsız bir tedavi yöntemi olması, kısa sürede kalıcı sonuç veren bir tedavi yöntemi olması, neredeyse hiç yan etkinin olmadığı bir tedavi yöntemi olması ve hastane yatışı gerektirmeden ayaktan uygulanabilen bir tedavi yöntemi olmasıdır.
 
Depresyonda, obsesif kompulsif bozukta (OKB), negatif semptomlu şizofrenide ve migren ağrı atağında FDA tarafından onaylanmış bir tedavi uygulamasıdır. Bunlardan başka iskemik ya da hemorjik inmeye bağlı felçlerde, parkinson hastalığında, demansta (bunama), dikkat eksikliğinde ve tinnitusta (kulak çınlamasında) etkili olduğunu gösteren bilimsel yayınlar her gün çoğalarak artmaktadır.
 
            Transkranial manyetik stimülasyon (TMS) tedavisi esnasında, hastaya doğrudan elektrik akımı verilmez. Manyetizma kanunu (Değişen bir manyetik alan içindeki uyarılabilir dokularda elektrik akımı oluşur) kullanılır. TMS cihazındaki koil denen ve içinde bakır tellerden oluşan bir sarmal içeren parça kafatası üzerine ilgili bölgeye yerleştirilir. TMS cihazının gövdesinde yerleşik olan kondansatörlerde depoalanan elektrik çok hızlı bir şekilde bu sarmaldan geçtiğinde Koil’in çevresinde, 1,5-2  Tesla gücünde, kuvvetli bir manyetik alan oluşur ve bu manyetik alan kafa derisini ve kafatasındaki kemikleri etkilemeden beynin içinde, 2,5-3 santimetre derinliğe kadar nüfuz eder.  Bu derinlikte beynin kortikal hücreleri bulunur ki manyetik uyarının verildiği bölgede bu kortikal hücreler uyarılmış olur. Uyarılmış olan sinir hücreleri de bağlantılı oldukları diğer sinir hücrelerini uyarırlar.
 
            Transkranial manyetik stimülasyon (TMS) tedavisinin etki mekanizması ile ilgili araştırmalar göstermiştir ki; Transkranial manyetik stimülasyon (TMS) ile beyin uyarıldığında, kortikal hücrelerin uyarılabilirliğinde değişimler, sinir hücreleri arasında bilgi alışverişini sağlayan nörotransmitter adı verilen kimyasalların düzeylerindeki (Dopamin, Serotonin vb.) değişimler, bu nörotransmitterlerin reseptörlerindeki değişimler (NMDA reseptörleri vb.), sinir hücrelerinin rejenerasyon yani kendini yenilemede kullandıkları genlerdeki (gen ekspresyonundaki) değişimler, sinir hücresinin stress zamanlarında sağ kalmasını sağlayan faktörlerdeki değişimler (örneğin inme esansında zarar görmüş sinir hücrelerini kurtarmak için gerekli nöroprotektif mekanizmaların aktifleştirilmesi) TMS tedavisinin sonuçlarının ortaya çıkmasını sağlamaktadır.
            Transkranial manyetik stimülasyon tedavisi ayaktan uygulanabilen bir tedavidir. Kişinin hastaneye yatmasına gerek kalmaz. Yaklaşık 25-35 dakika süren seanslar şeklinde uygulanır. Kişiye göre bazı farklılıklar olabilse de genellikle haftanın 5 günü, günde 1 seans olacak şekilde 20 seans uygulanır. Ağır hastalık durumlarında 6 ay kadar sonra ilk tedavinin yarısı kadar bir devam tedavisi uygulanabilir. Seanslardan önce özel bir hazırlık gerekmez. Seans esnasında herhangi bir ilaç ya da anestezi verilmez. Kişi tedavisini almak için rahat bir koltuğa oturur, seans bittiğinde günlük hayatına kaldığı yerden devam eder.
TMS tedavisi güvenlik açısından son derece başarılı bir tedavidir çünkü gerek uygulama esansında gerekse de sonradan ortaya çıkan neredeyse hiç bir yan etkisi yoktur.  Tedaviyi verecek hekim tedaviden önce kişiye epilepsi hastalığı olup olmadığını, baş boyun bölgesinde manyetik alandan etkilenecek bir cihaz (beyin pili ya da beyin içine konulmuş bir stent vb) kullanıp kullanmadığını sorgular. İlk seanslarda bazen hafif bir başağrısı olabilir ama çoğu kişi bunu kolaylıkla idare eder. Ancak rahatsızlık duyanlar için parasetamol benzeri basit bir ağrı kesici ile bu ağrı geçer. Genellikle ilk haftanın sonunda bu başağrısı da kaybolur ve tekrarlamaz. TMS’nin 1985 yılında keşfinden bu yana bilimsel çalışmalarda bildirilen, uygulama sırasında gelişebilecek tek önemli yan etki epileptik nöbet geçirme olasılığı olmakla beraber, hastaların tedavi öncesinde tedaviyi uygulayacak hekim tarafından değerlendirilmesi sayesinde bu yan etki tüm dünyada çok nadir olarak görülmektedir. Olduğunda ise hasta doktorun eşliğinde ve rahat bir koltukta oturuyor olduğu için uygun müdahale hemen yapılabilmektedir.
 
 

  1. Transkranial manyetik stimülasyon (TMS) tedavisi etkili midir?
 
Depresyonda, obsesif kompulsif bozuklukta(OKB), negatif semptomlu şizofrenide (günlük hayattan keyif alamamak, günlük işleri planlayamamak ya da sürdürmekte zorlanmak, kendine ve etrafa ilgisizlik, iletişim kurmayı istememek vb.) Amerika gıda ve ilaç dairesinden (FDA) onay almış etkili bir tedavi şeklidir.
 

  1. Transkranial manyetik stimülasyon tedavisinin başarı oranı nedir?
 
Pek çok bilim insanın bu tedavi ile ilgili bildirilerinde TMS tedavisinin başarı oranları %50 ila %80 arasında değişmektedir. Düşük başarı oranlarının da çoğunlukla diğer tadavilerden sonuç alınamamış hastalardaki sonuçlar olduğu dikkati çekmektedir. Bu yüzden TMS tedavisinin başarı oranının gerçekten yüksek olduğu bilinmektedir.
 

  1. Transkranial manyetik stimülasyon tedavisi gerçekten işe yarıyan bir tedavi midir?
 
Kesinlikle işe yarıyor. Özellikle anti depresan ilaçlarla yeterince iyi sonuç alamayanlarda, ilaçların etkisi zamanla azalanlarda, ilaçları yan etkiler nedeniyle kullanamayanlarda çok etkili sonuçlar alınıyor.
 

  1. TMS tedavisini kimler verebilir?
 
TMS tedavisi Nöroloji ya da Psikiyatri uzmanlarınca verilebilen bir tedavidir ve her zaman hekim gözetiminde verilmelidir. Tedavinin belirlenmiş protokolleri vardır ancak tıpta bir deyiş vardır; “hastalık yoktur, hasta vardır” diye. Bu yüzden her hasta çok özeldir ve tedavi sürecinde gerekli görüldüğünde kişiye uygun değişiklikler yapılabilmektedir. Bu durumu gözleyebilecek ve değerlendirebilecek olan kişide ancak uzman bir hekimdir.
 

  1. Transkranial manyetik stimülasyon tedavisi için hastaneye yatış gerekiyor mu?
 
Gerekmez. Bu tedavide kafatasının üzerine cihazın koil denen parçası yerleştirilir. Koil etrafında oluşan manyetik alan beyinde 3 cm kadar derine nüfuz eder. Uygulanan bölgedeki sinir hücreleri bu manyetik alanine etkisiyle uyarılırlar ya da baskılanırlar. Kişi TMS cihazının koltuğuna oturur, seansını alır ve sonrasında günlük işlerine devam eder.
 

  1. TMS tedavisini kimler alamaz?
 
TMS tedavisi beyin ameliyatı olarak beynine stent ya da klips vb. metal içerikli parçalar yerleştirilmiş kişilere verilemez.
Birde epilepsi hastalarında TMS ile epileptik bir nöbet oluşturmamak için dikkatli uygulanmalıdır. Tüm dünyada bu risk 1/200 olarak bildirilmektedir. Epilepsi hastalarında kişinin göreceği fayda ve zarar oranı detaylı değerlendirilmeli ve gerekli önlemler alınarak uygulanmalıdır (tedavi süresince ilaç dozu artırmak ya da nöbet anında müdahale için hazırlıklı olmak gibi).
 

  1. EKT (elektroşok tedavisi) ile TMS arasında ne fark var?
 
Bu iki tedavi yönteminin tek benzerliği ikisinde de beyindeki sinir hücreleri uyarılmaktadır. EKT tedavisinde beyine, kafa derisi üzerine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla doğrudan elektrik verilir. Sonuçta hasta büyük bir nöbet geçirir. Bu esnada hastanın zarar görmemesi için anestezi uygulanır ve tedavinin 10-12 kez kadar tekrarlanması gerekebilir. Bu sebeple hastanede yatarak verilmek zorundadır. Ayrıca tedavi sonrasında geçici de olsa 6 aya kadar uzayabilen ciddi unutkanlık gibi yan etkileri vardır. TMS tedavisindeyse neredeyse hiç yan etki yoktur. Beyine doğrudan elektrik verilmez. Hasta ayaktan gelir tedavisini alır ve günlük hayatına devam eder.
 

  1. TMS tedavisinin süresi ne kadardır?
 
Kişiye ve hastalığına göre değişebilmekle beraber haftada 5 gün, günde 1 seans olacak şekilde 4 ila 6 haftada tedavi tamamlanır. Dört ila 6 haftalık bir tedavi ile 3 yıla kadar relaps (hastalık tekrarı) olmadan iyilik hali devam eden hastalarımız vardır. Relaps olursa da tedavi tekrar verilebilir. Tekrarlanan tedavide genellikle ilk tedavinin yarısı kadar seansta tamamlanır.
 
 

  1. TMS tedavisinin yan etkileri nelerdir?
 
Bu güne kadar bildirilen tek yan etkisi ilk 1-2 seansta görülebilen koilin kafa üstünde yerleştirildiği bölgedeki kasların manyetik alan etkisiyle uyarılarak kasılmasına bağlı gelişebilen hafif bir başağrısıdır ve çoğu zaman gün içinde kendiliğinden geçer. Nadiren basit bir anljezik kullanmak gerekebilir. Genellikle 3. ya da 4. seanstan sonra uygulama bölgesindeki kasların duruma adapte olmasıyla bu ağrıda ortadan kalkar.
 
Bazı özel durumlarda günde 1 den fazla seans yapmak gerekebilmektedir. Bu gibi durumlarda nadiren o günün akşamında yorgunluk hissi yaptığı da bildirilmiştir.
 

  1. TMS tedavisi unutkanlık yapar mı?
 
Unutkanlık yapmaz. Hatta dikkat eksikliği, konsantrasyon eksikliği vb durumlarda da faydalı bir tedavidir.
 
 

  1. TMS tedavisi sırasında hastalar ilaçlarını kullanabilir mi ya da bu tedavi ile ilaçlardan kurtulabiliyorlar mı?
 
Evet tedavi sürecinde hastalarımız ilaçlarını kullanabilirler hatta kullanmaya devam etmeliler. Tedavinin sonuçları belirginleştikçe özellikle çoklu ilaç kullanmakta olan hastaların ilaç ihtiyaçları azalmaktadır ve pek çok hastanın da hayatına ilaçsız devam edebildiğini gözlemliyoruz. Ancak bu durumlar hastadan hastaya çok farklılık göstermektedir. Bu yüzden hastalar hekimlerine güvenmeli ilaçlarının durumunu mutlaka onları takip eden doktorlarıyla bire bir görüşerek değerlendirmelidirler.