Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr

Elektronörofizyoloji








 26 Mart Epilepsi Farkındalık Günü


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO), Elektronörofizyoloji Programı, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Sabri Erdöl, 26 Mart Epilepsi Farkındalık Günü'nü anlattı.


Halk arasında daha çok “sara hastalığı’’ olarak bilinen epilepsi,  sinir hücrelerinin artmış uyarılabilirliği sonucu oluşan ve tekrarlayan epileptik nöbetlerle seyreden kronik bir hastalık olduğunu belirten  Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Sabri Erdöl, "Bu nöbetler ya  kendiliğinden ya da tetikleyici faktörler ile tekrarlar ve nöbetler arası kişi genelde  normaldir. Aynı hastada nöbet sıklığı ve tipi genelde aynı olsa da bazen bunlar değişebilir. Cinsiyet farkı olmadan erken çocukluk ve yaşlılarda daha fazla sıklıkta görülür. Nöbetleri gören bir kişinin bu gözlemlerini uzmanla paylaşması epilepsi tanısında çok önemlidir. Elektroensefalografi (EEG) elektrotlar aracığı ile beynin elektriksel faaliyetinin kaydeder (1) ve halen daha bu epilepsi tanı ve takibinde en önemli inceleme yöntemidir. Genel olarak nöbetler 1-2 dakika sürerken bu esnada yaralanmalara neden olacağından aşırı fiziksel müdahaleden kaçınılmalıdır. Uzun süren nöbetlere  bir tip merkezinde müdahele edilmesi gereklidir" dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Sabri Erdöl, açıklamasına şu şekilde devam etti: "Epilepsi tedavi edilebilir ve ya yönetilebilir hastalık olmasın rağmen toplumda bu hastalık tedavi edilemez olduğuna dair önyargılar vardır ve bu da epilepsili kişilerin hayatını zorlaştırmaktadır. Unutmamalıyız ki epilepsi her bireyin başına gelebilecek kronik bir hastalıktır. Bu nedenle bu konuda toplumun bilinçlenmesi, hastalığın olumsuz sosyal etkilerini en az düzeyde tutabilmek açısından oldukça önemlidir. Epilepsi hastalığı hakkında yeterli ve doğru bilinçlenmeyle epilepsili kişilerin de her birey gibi okula gidebileceği, evlenebileceği, çalışabileceği yani normal hayatlarını sürdürebilecekleri gerçeğinin farkında olabiliriz"

"Sağlık profesyonelleri tarafından epilepsili kişiler ve yakınları epilepsi hakkında yeterli düzeyde bilgilendirilmeli ve bu kişilere durumun ehemmiyeti fark ettirilmelidir. Hastalar da tedavileri için gereken ilaçların düzenli ve yeterli kullanımı konusunda özenli davranmalıdır. Nöbetleri tetikleyecek faktörler hakkında bilgi sahibi olmalı ve mümkün olduğu kadar bu risk faktörlerinden kaçınmalı ya da önlem alma davranışları geliştirmelidir. Bu tedbirleri alırken kişinin yaşamını en az kısıtlayacak düzeyde tutulmasına özen gösterilmelidir."

"Alfred Nobel, Leonardo Da Vinci, Vincent Van Gogh, Büyük İskender, Fyodor Dostoyevski gibi isimler tarihte çeşitli alanlarda başarılar elde etmiş epilepsili kişilerdir. Bu isimler epilepsi hastalarının toplumdan izole olmaması gerektiğini ve çalışma hayatında aktif olarak var olabileceklerini, çeşitli alanlarda başarılar elde edebileceklerini hatırlatmaları açısından oldukça önemli ve umut verici örneklerdir."

Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Sabri Erdöl, "Dünyada her yıl 26 Mart ‘’Epilepsi Farkındalık Günü’’ diğer bir deyişle ‘’Mor Gün’’ olarak kabul edilmektedir. Mor renk ile temsil edilmesi fikri Kanada’da yaşayan 10 yaşındaki epilepsi hastası Cassidy Megan’ın önderliğinde olmuştur. Genç kızın bu fikri oluşturmasındaki amaç epilepsili hastaların toplumdaki diğer bireylerden farklı olmadığına ve yalnız olmadıklarına yönelik bir farkındalık oluşturmaktı. Bu günü temsilen seçtiği rengin mor olmasının nedeni ise bazı kültürlerde mor rengin yalnızlığı sembolize ediyor olmasıdır. Böylelikle birçok epilepsi hastasının toplumda kendilerini yalnız hissetmelerine bir atıfta bulunulmuştur" ifadelerini kullandı. 

"Epilepsi hastalığı hakkında insanlarda farkındalık oluşturmak ve insanların bilgilenmesini sağlaması açısından oldukça anlamlı bir etkinlik olarak Dünya’nın birçok yerinde 26 Mart günü insanların o gün mor kıyafetler giyerek epilepsi hastalarına destek olduğu bir gün olarak kutlanmaya devam edilmektedir"