Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr

Laboratuvar Teknolojisi








 Covid-19 Havadan Bulaşabiliyor!


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Öğr. Gör. Nur Gamze Bostan, geçtiğimiz aylarda kesinleşen SARS- Covid-19 virüsünün havadan-bulaşı konusunun önemine değindi.


Öğr. Gör. Nur Gamze Bostan, "Bütün dünyada yıkıcı etkileri devam eden, kış ayları başında vaka sayılarının tekrar artmaya başladığı SARS-Cov-19 virüsünün sebep olduğu Covid-19 hastalığı salgını ile bir yılı aşkın süredir mücadele ediyoruz. Şimdiye kadar virüs ve hastalık hakkında öğrendiklerimiz test ve tanı konusunda bize yardımcı oldu ancak bir yanda da ‘SARS-Cov-19 virüsü hangi yollarla bulaşabiliyor?’, ‘SARS-Cov-19 virüsü hücre dışında ne kadar süre enfektif kalabiliyor?’ gibi hala cevabı tartışılan, net olmayan sorular da bulunmakta." 

Öğr. Gör. Nur Gamze Bostan, "Öncelikle solunum yolu virüslerinin bulaş yolundan kısaca bahsedecek olursak, 3 ana yol bulunmakta. Birincisi enfekte kişiyle veya bu kişinin kontamine eşyaları direkt temas, ikincisi enfekte kişinin yakınında konuşma, öksürme vs. ile oluşan virüs içeren büyük ve küçük damlacıklar ile temas sonucu, üçüncü ise hava-kaynaklı denilen, damlacıklardan çok daha küçük partiküllerin havada asılı kalıp, daha uzun mesafeler ve süreler boyunca taşınabilmesi ile oluşan bulaştır. Bunlardan en sık görülen yakın temas sonucu bulaş olduğu için halk sağlığı konusunda da ilk önemli korunma tavsiyesi ‘sosyal mesafe’dir. Sosyal mesafe tedbirinin etkili olması için, olası bir enfekte solunum parçacığının, başka bir bireyin solunumla maruz kalamacayağı mesafede yere düşmesi veya az konsantrasyonda olması gerekmektedir. Araştırmalar sonucu, önerilen sosyal mesafe (2 metre) aralığında yere düşebilecek damlacıkların göreceli olarak büyük damlacıklar (100 µm civarı) olduğu bilinmekte, ayrıca enfeksiyöz damlacıklar boyutu araştırmalarında ise patojenlerin çoğunlukla  5 µm’den çok daha küçük boyuttaki ‘küçük havasal partiküller’ denilen, havada bulunan ve nefesle alınabilecek damlacıklarda bulunduğunu saptandı" dedi.

Bostan, "Pandeminin başlarında yeni koronavirüsün havasal bulaşının (air-borne) olası olmadığı düşünülse de son aylarda ortaya çıkan kanıtlar sonucu, havada asılı kalabilen ve 2 metrenin dışındaki bireylerin de maruz kalabileceği ‘enfektif mikrodamlacıklar’ın olduğu saptandı. 2020 Ekim ayında Salgın Hastalık Kontrol ve Önleme Birimi (CDC), internet sitesindeki bilgileri güncelleyerek yeni koronavirüsün yakın temas haricinde havasal yol (airborne) ile de bulaşabildiğini belirtti. Virüsün ‘asıl bulaş yolu’ olmamakla birlikte, havalandırması yetersiz, kapalı yerlerde sıklıkla hava-kaynaklı bulaşın en fazla görüldüğü yerlerdir. Bu küçük havasal parçacıklar uzun süreler havada kalabiliyor ve kapalı ortamlarda hava yolu ile taşınıp mesafe fark etmeksizin enfekte edebiliyor. Bu şekilde kapalı ve havasız ortamlarda bulunma süresi arttıkça da enfeksiyon riski aynı oranda artıyor" ifadelerini kullandı. 

Hava-Kaynaklı Virüsten Kendimizi Nasıl Koruyabiliriz?


Öğr. Gör. Nur Gamze Bostan, hava-kaynaklı virüsten korunma yöntemlerini maddeler halinde sıraladı:

Öncelikle maske. Maske kullanımı virüsün yayılmasını da bulaşını da azaltabilecek nitelikte bir önlem. Maskeyi de doğru takmak gerekli. Ağız ve burunu tamamen kapatacak şekilde takılmalı. (Küçük havasal partiküller burun ve ağız yoluyla dağılıp aynı şekilde alınabiliyor.)
Bunun dışında kapalı ve havasız ortamlarda bulunmaktan kaçınılmalı. Zorunluluk halinde ise mümkün olduğunda havalandırma yapılmaya çalışılmalı.
Ana bulaş yolu kısa mesafeler olduğu için sosyal mesafeye her zaman dikkat edilmeli.
Eller özellikle sabun bazlı maddeler ile yıkanmalı temizlenmeli, gereklilik halinde dezenfektan kullanılmalı. Virüs partikülünün yüzeylerde enfektif özelliğini ne kadar sürdürebildiği ve buna bağlı yüzeylerden bulaş konusu hala net olarak aydınlatılmamış olduğu için, ev dışında yüzey temasından sonra kirli eller ile solunum bölgesinin etrafına asla dokunulmamalı.
 
Sonuç olarak tedbiri elden bırakmamalı, bu zor günlerin de bizim dikkatimiz ve sağduyumuz sayesinde biteceğini unutmamalıyız. Sağlıklı günler dilerim.