Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr

Diyaliz








 Kronik Böbrek Yetmezliğinde Anemi


Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda anemi sık görülen komplikasyonlardan biridir ve hastaların yaşam kalitesini ciddi düzeyde bozar. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre erişkin erkek ve menopoz dönemi sonrasındaki kadınlarda hemoglobin değerinin 13 g/dL'nin altına inmesi, menopoz dönemi öncesindeki kadınlarda ise hemoglobin değerinin 12 g/dL'nin altına inmesi anemi olarak tanımlanmaktadır.




Böbrek fonksiyonlarındaki gerileme arttıkça ve glomerül filtrasyon hızındaki azalma devam ettikçe aneminin şiddeti de artar. Böbreğin tübüler hastalıklarındaki anemi şiddeti glomerül hastalıklarına oranla daha fazladır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda aneminin birçok nedeni olmakla beraber eritropoietin (EPO) yetersizliği ve demir eksikliği en sık nedendir. Bu hasta grubunda demir eksikliğinin en temel nedenleri; proteinden fakir beslenme, fosfor bağlayıcı ilaçlar, hastalardan sık kan alınması, diyalizerde kan kalması ve gizli kanamalardır. Diğer anemi nedenleri arasında ise; hemoliz, üremik toksinler, yetersiz diyaliz, alüminyum birikimi hiperparatiroidi, folik asit eksikliği yer almaktadır.  Bu hastalarda eritrositin yaşam süresi de kısalmıştır.

Anemi tedavisinde öncelikle anemiye sebep olan neden bulunmalı ve nedene yönelik tedavi uygulanmalıdır. Eritropoietin yetersizliği olan hastalarda eritropoietin tedavisine başlanmalı, demir eksikliği olan hastalarda demir takviyesi yapılmalıdır. Diyaliz seansları düzenli ve yeterli şekilde yapılmalıdır. Yeterli bir diyaliz sayesinde üremik toksinlerin kemik iliği üzerindeki olumsuz etkileri azaltılmaktadır. Alüminyum birikimi olan hastaların tedavisinden alüminyum içeren fosfor bağlayıcı ilaçları çıkarmak gerekir. Hiperparatiroidili hastaların tedavisinde hiperfosfatemi-hipokalsemi önlenmeli, D vitamini tedaviye eklenmelidir. Folik asit ve B12 vitaminin eksikliklerinde ise yerine koyma tedavisi uygulanmalıdır.
 
 
Öğr. Gör. Büşra Atsal Kılıç