Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr


 Kızıl altının ülkemizde yeniden hayat buluşu

Dünyanın bazı bölgelerinde "Red gold" (kızıl altın) olarak bilinen Safran, Crocus Sativus L. çiçeğinin koyu kırmızı stigmalarının kurutulması sonucu elde edilen dünyanın en pahalı baharatıdır. İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğr. Üyesi Safran Uzmanı Dr. Negin Azarabadi, "Safran baharatının ülkemizde üretimi Safranbolu bölgesi dışında da gerçekleştirilmeye başlamıştır" demektedir.
Safranın kendine has rengi, lezzeti ve kokusu nedeni ile tarihten günümüze gelinceye kadar gıda, ilaç, kozmetik ve boya endüstrisi gibi birçok endüstri dalında kullanımına vurgu yapan Dr. Negin Azarabadi bu konuda değerli bilgiler aktarmaktadır: "Menşei İran olarak bilinen Safran; günümüzde İspanya, Çin, İtalya, Hindistan, Pakistan, Fransa, İsviçre, Yunanistan ve Türkiye gibi birçok ülkede yetiştiriciliği ve ticareti yapılan dünyanın en pahalı baharatıdır. İran yıllık 336 ton ile dünya safran ihtiyacının yüzde 88,8’ini karşılamaktadır. İran’da toplam safran üretiminin yüzde 95’i ise Horasan bölgesinde gerçekleştirilmektedir" dedi.

Dr. Azarabadi, "Türkiye’de safran yetiştiriciliği 1858 yılına (Osmanlı dönemine) dayanmaktadır. Nitekim bazı kaynaklara göre aynı yılda İngiltere’ye 9705 kg safran ihraç edildiğine dair resmi kayıtlar bulunmaktadır. Daha sonra zaman içinde köyden şehre olan göçle birlikte bu işi yapan insanların şehirlere yerleşmesi nedeni ile üretim miktarı ciddi oranda azalmıştır. Nitekim 2000’li yıllarda Safranbolu ilçesine bağlı Davutobası köyünde yaklaşık 650 m²’lik bir alandan sadece 500 g ürün elde edilebilmiştir. Ancak günümüzde doğal renklendiricilere olan merak, yeni iş sahalarının oluşturulması, yetiştiricilerinin devlet tarafından desteklenmesi ve teşviki nedeni ile bu bitkinin yetiştiriciliği tekrar gündeme gelmiştir. Nitekim günümüzde Safranbolu ilçelerine bağlı 15 köyde, yaklaşık 55 dekarlık alanda ve 50 çiftçi aile tarafından yetiştiriciliği yapılmaktadır. Karabük Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün 2017 yılında yayınladığı ‘‘Dünyanın En Pahalı Baharatı Safranbolu Safranı” adlı proje raporuna göre 2016 yılında bu bölgede toplamda 12 kg safran üretimi gerçekleştirilmiştir. Bunun yanı sıra 2017 yılında Konya ve Antalya illerine bağlı ilçelerde de ufak çaplı deneme üretimleri gerçekleştirilmiş ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Türk safranı, 2014 yılında Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından yapılan bir çalışma sonucu Karaarslan adı ile tescillenmiştir.” açıklamasında bulundu.

Safran yetiştiriciliğinin yoğun işçilik gerektirdiğini söyleyen Dr. Azarabadi, "Bir kadın işçinin saatte 50–60 g tepeciği çiçekten ayırabilmesi, ortalama 80-120 bin çiçekten 5 kg yaş tepecik, bundan da 1 kg kuru ürün elde edilmesi, bitkinin en pahalı baharat olmasına neden olmaktadır. Pahalı bir baharat olması nedeniyle safrana geçmişte olduğu gibi günümüzde de tağşiş ve hileler yapılmaktadır. Safranın, pazarda farklı kalite sınıfları ve buna bağlı olarak farklı fiyatları da mevcuttur. Bu nedenle stratejik öneme sahip olan safranın kalitesini belirlemek amacı ile uluslararası bir standart (ISO standardı) geliştirilmiştir" diyerek safranın değerini ve bu baharatın kalitesinin doğru tespit edilmesinin önemini vurgulamaktadır.

Dr. Azarabadi bu önemli baharatın kalite sınıflandırılmasının ISO/TS 3632-1:20 (Bölüm 1: Safranın Özellikleri) ve ISO/TS 3632-2:2003 (Bölüm 2: Analiz Metotları) kapsamında, İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu Gıda Kalite ve Analizleri Bölümünde gerçekleştirilmesinin planlandığını ve böylelikle artık Türk safranının kalitesinin de uzman ellere emanet olacağını aktarmaktadır.



Haberler

Tüm Haberler