Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu - shmyo@gelisim.edu.tr


 Bir Ömür Kadın Sağlığı Problemleri

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Öğr. Gör. Sibel Haklı, Türkiye'de kız çocuğu olmanın zorlukları bazıları için daha anne karnındayken başlayabiliyor ne yazık ki diye ifade etmekte cinsiyete bağlı istenmeme durumu, sevgiyi esirgeme, bakım eksikliği gibi durumlar ile karşılaşmakta olduğunu bildirmiştir.

Toplumdan topluma değişmekle birlikte; kız çocuğu olmak demek ev işi, çamaşır, bulaşık işlerine yardımcı geldi, demektir. Baskı ile yönetilen çocuk demektir; evlenene kadar aile yönetir, evlendikten sonra koca yönetir. Kızların kendi alması gereken kararlarını çoğunlukla başkaları vermektedir. Eğitimine, giyinmene, sosyal hayatına eğer kız isen tek başına karar veremezsin. Ülkemizde kızlar; anasına bakılıp alınacak olandır, saçı uzun olup aklı kısa olandır, dövülmez ise dizler dövülecektir, belinde sopa karnında sıpa eksik edilmeyecektir. Parkta, bahçede, otobüste, sokakta her yerde her an sözlü veya fiziksel tacize uğrama ihtimalinin bilincinde olmak, güvende olmadığını çocukken öğrenmek demek kimse öğretmeden yaşayarak…

Ergenlik dönemine ulaşır kız çocuğu, fiziksel bedenini saklamaya çalışır. Kızların kendi bedenlerini, cinselliklerini tanımalarına izin verilmez. Bu konuda konuşması, doğru bilgilere ulaşılması anlamında yasaklı konulardan biridir. Regl dönemi utanılacak bir dönemdir, marketten ped almaya çekinmekte, kadın sağlığı sorunu olduğunda ailesine söylemeye, hastaneye gitmeye utanmaktadır. Çocuk evlilikler, bekaret kontrolü, resmi nikah olmadan imam nikahı evlilikleri hala bazı bölgelerde gündemdedir. Kızlar bazen tecavüzcüsüyle evlendirilmektedir. Kendi çocuktur ama gebe kalmıştır, bebeğiyle çocukluğunu yaşamaya çalışır. Erken yaşta aktif cinsel yaşamının yanında, gebeliği önleyici yöntemler de kullanmayan gençlerin %90’ı ilk yıl içinde gebelik ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Evli gençlerin büyük kısmı gençlik dönemlerini tamamlamadan ikinci gebeliklerini de yaşamaktadırlar. Kadınların cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara yakalanma olasılığı artmakta ve sağlığı bozulmaktadır. Gebelik ve doğum her yaş grubunda riskli bir durum iken, çocukluk döneminde bu risk kabul edilemez düzeydedir. Hem kadının hem de doğacak bebeğinin ölüm riski de artmaktadır. Kadında infertilite dediğimiz kısırlık varsa, bazı toplumlarda o kadın için hayat daha zor olabilmektedir. İnfertilite tedavi süreci, ruhsal sıkıntı, eşinin üzerine bir evlilik daha yapmasıyla bile sonuçlanabilmektedir.

Kadının her döneminde şiddet karşımıza çıkmaktadır. Babasından, sevgilisinden, kocasından erkek egemen bir şiddet. Gerek psikolojik gerek fizyolojik şiddet. Sonucunda depresyon, mutsuz anne, mutsuz çocuk, ölümler.

Aile planlaması bilgi eksikliğine bağlı istenmeyen plansız gebelikler meydana gelmektedir. İsteyerek düşükler, kürtajlar ya da doğmuş bebeğine bakmak istememe gibi durumlar ile karşılaşılmaktadır. Gebelik dönemiyle de kadın birçok risk ile karşı karşıya kalmaktadır. Beraberinde getirdiği psikolojik, ekonomik ve eş desteği gibi durumlara bağlı olarak düşükler, ölüm görülebilmektedir.

Kanser toplumumuzda yaygın olarak görünen problemlerdendir. Rahim, yumurtalık, serviks kanseri kadınlarda görülmekte olup, meme kanseri de kadınlarda en fazla görülen kanserlerdendir. Ergenlik döneminden itibaren düzenli kontrol edilmesi gerekmekte ve kadınlara kendi kendine meme muayenesi ile ilgili bilinçlendirme programları oluşturulmalıdır.

Kadınlar ev işlerinin yanında hasta, bebek, çocuk, yaşlı gibi pek çok kişinin bakımını da yapmakla yükümlü olabilmektedir. Bu görünmeyen emeklerinin sonucunda sık görülen bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Özellikle omurga ve eklemlerde ortaya çıkan zorlanma kaynaklı sorunlar, fıtıklar vb. ciddi ağrılı ve kalıcı hasarlara yol açabilecek sağlık problemleridir.

Menopoz ve beraberinde ortaya çıkan fizyolojik ve psikolojik değişiklikler her kadın için yaşanacak durumlardandır. Fizyolojik değişiklikler ve ortaya çıkan sağlık sorunlarının önleyici uygulamalarla ve gerektiğinde tedavi yöntemleri ile desteklenmesi, kadının ileri yaşlarında da sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için en temel haklarındandır. Menopoz öncesi döneme göre fizyolojik ve hormonal değişikliklerin etkisiyle daha kolay ortaya çıkan; kalp damar hastalıkları, osteoporoz, genital organların sarkması (desensus prolapsus), kanser ile karşılaşılabilmektedir. Ancak bu hastalıklar sağlık sisteminde kadının cinsiyet yükü nedeniyle maruz kaldığı sağlık sorunları olarak görülmezler. Yaşlılık beraberinde kadınlarda yalnızlığı ve gelir kayıplarını da getirmektedir. Bu dönemin bakım hizmetleri ve tedavileri sosyal sistemler oluşturularak desteklenmesi gerekmektedir.

Öğr. Gör. Sibel Haklı, kızlarımızın eğitimini hayatın her aşamasında destekleyerek, ayakları yere sağlam basan güçlü kadınlar yetiştirmemiz gerektiğini vurguladı. Alışılagelmiş davranışlar, oluşturulmuş ön yargılar, toplumun ahlak kuralları, yoksun kalınan kaynaklar kadınların sağlığa ulaşımı önündeki yüksek duvarlara yol açabilmektedir. Beslenmeden giyinmeye, cinsellikten çalışma koşullarına, alınamayan sağlık hizmetlerine kadar doğrudan kadın sağlığımızı etkileyen durumlar ile ilgili çalışmalar, eğitimler sağlamalıyız, birlik olmalıyız.



Haberler

Tüm Haberler